Pi̇yasa Noorcm Yurtdışı Piyasa Bülteni - Sn. Arzu Toktay'ın Katkılarıyla 20-04-2020

PİYASA NoorCM Yurtdışı Piyasa Bülteni - Sn. Arzu Toktay'ın Katkılarıyla

Şimdi harca gelecekte tasarruf et...

Covid-19 etkisi ile Dünya genelinde kötüleşen ekonomik verilere karşı piyasalar yılın ikinci yarısında yaşanması olası görülen toparlanmayı şimdiden satın almaya başladı. Sanki tünelin yarısı geçildi ve sonunda bir ışık olduğu hissiyatı ile ılımlı fiyatlamalara geçildi.

Virüs etkisi ile ekonominin kapalı oluşu Amerika’nın da içinde olduğu tüm Dünya ülkelerini olumsuz etkiledi. Bu nedenle normal olarak virüs önlemlerinin kademeli olarak geri çekilmesi ile ekonominin işler hale gelmesi herkes için istenen bir durum. ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz haftanın son işlem gününde rotayı oluşturması ve eyalet valilerinin sorumluluğunda olmak üzere önlemlerin kademeli olarak geri çekileceğini açıklaması piyasaları rahatlattı. New York’ta son hali ile zirve yapmış görünen vaka sayısını göze alınca yetkinin Vali Cuoma'da olması  akılcı bir yaklaşım. Bu açıklama hafta ortasında belirsizlik etkisi ile ne yapacağını bilemeyen hisse senedi piyasalarında yükselişe destek verdi

2020 yılının ilk aylarında Çin ile ilk faz ticaret anlaşmasının imzalanması ile S&P500 endeksi 3400 ile rekor seviyelerdeydi. Sonrasında Covid-19 virüsünün Çin’den Dünya’ya yayılması ve DSÖ tarafından küresel bir pandemi olarak ilan edilmesi işleri değiştirdi. Mart ayında S&P500 endeksi 2200 seviyesini gördükten sonra Merkez Bankaları’nın genişleyen bilançoları ve hükümet teşviklerinde aldığı destek ile yükselişe geçti. 3400-2200 arası yüzde 35 gerileyen endeks son yükseliş ile bu geri çekilmenin yüzde 50’sini geri aldı. Bu ortamda hiç de kötü bir performans değil. Enerji piyasası, tahıllar, egzotikler, endüstriyel metal piyasası dibe vurmaya yüz tutmuş talep ile gerilerken her kolay para döneminde olduğu gibi finansal ürünler arasında hisse senedi piyasası en hızlı toparlayan oldu. Gelinen seviyeler hisse senedi piyasalarının geçmekte zorlanacağı seviyeler ve belki de bir aşağı yönlü düzeltme yaşanacak. Ancak bu düzeltmenin ikinci bir dip anlamında olmayacağını ılımlı yükseliş denemelerinin Mayıs ayında devam edeceğini düşünüyorum.

Tahvil bono piyasasına gelince mevcut koşullarda normal olarak faiz oranlarının uzunca bir süre düşük seviyelerini koruyacağı fiyatlanıyor. ABD 10 yıllık tahvil faiz oranları tarihi düşük seviyelerinden büyüme ve enflasyon beklentisi ile yukarı gitmekte zorlanıyor. Öte yanda FED’in haftalık repo ihalelerinde miktarı kademeli olarak düşürmesi ve Amerika’da finansal piyasalarda dolar likiditesi yönündeki sıkışıklığın giderek azalması olumlu olarak tanımlanabilir. Buna mukabil 10 ve 30 yıllık tahvil faiz oranlarının limitli olmakla beraber Mayıs ayında yükseliş potansiyeli taşıdığı anlaşılıyor.

Euro Bölgesi 2008 krizinde hızlı karar almakta zorlanmıştı. Ancak bu kez geçmiş tecrübelerin kazanımı ile ECB ve ülke bazında önlemler hızlı bir şekilde alındı. ECB üyesi aynı zamanda Bundesbank Başkanı şimdi harcama sonra biriktirme zamanı diyerek Birliğin bu dönem politikasını özetlemiş oldu. Geçtiğimiz hafta ECB Başkanı Lagarde finansal kesimin euro likidite ihtiyacının devam ettiğini ve swap ihalelerinin sürmesi gerektiğini açıkladı. Bunun yanında yatırım bankalarının piyasada yaptıkları işlem limitlerini artırmaya yönelik sermaye yeterlilik düzenlemeleri yapıldı. Benzer adımlar bizde de atılıyor ve belki de daha fazlasının yapılması gerekiyor.

Bu hafta ülke bazında virüsten çıkış planları küresel piyasaların fiyatlamasında öncelikli olarak etkili olacak. Aynı zamanda Çin ve Hindistan’dan sonra ABD’in stratejik petrol rezervlerini (SPR) artıracağı beklentisi var. OPEC’in günlük 10 mio varil olarak aldığı etkisiz üretim kısıntısı kararı ardından şimdi sıra enerji piyasası şirketlerini rahatlatmak adına atılacak adımlara gelmiş olabilir. ABD ve Kanada’nın içinde olacağı bir petrol endüstrisi kurtarma planı tüm piyasalar üzerinde pozitif etki yaratır.

Haftanın ekonomik takviminde Almanya’dan gelecek ZEW ekonomik güven endeksi, IFO iş dünyası endeksi, İngiltere işsizlik sigortası aylık değişim ve perakende satışlar, ABD dayanıklı tüketim malları siparişi açıklanacak veriler arasında yer alıyor. Bunun dışında İngiltere, Almanya, Fransa, Amerika imalat ve imalat dışı PMI endeksleri virüsün ekonomik tahribatını görmek açısından önemli olacak.

Amerika ISM imalat sanayi endeksi

Amerika ISM imalat sanayi endeksi

Amerika 10 yıllık tahvil faiz oranı

Amerika 10 yıllık tahvil faiz oranı

2020 yılına başlarken son on yılın ardından açık vermesi beklenen bakır piyasasında fiyatlarda yükseliş olacağı beklentisi vardı. En büyük alıcı konumunda olan Çin ekonomisi karantinaya alınınca bir anda işler değişti. Mart ayında virüs etkisi ile madenlerin kapalı olması ile üretim durma noktasına geldi. Bu durum başka koşulda gerçekleşmiş olsa idi arz sıkıntısı ile fiyatlarda yükselişi desteklerdi. Ancak talep değişkeni ve tüketecek ekonominin olmayışı ile durum çok farklı bir boyuta gitti.

Covid-19’un çıkış noktası olan Çin Şubat ve Mart aylarında sıkı bir mücadele ile normal hayat koşullarına dönüyor. Ekonominin çarkları dönmeye başlarken en büyük tüketici tarafında bakır talebinde kıpırdanma yaşanıyor. Shangai bakır stokları son beş haftadır gerilerken bu rakam geçtiğimiz Haziran ayından bu yana en uzun zamana yayılan düşüş; bakır stoklarında düşüşün devamı bir süre sonra Shangai bakır piyasasında eritilen stokların yerine konulması için piyasadan alımları gündeme getirebilir. COMEX’de fonlar bakır piyasasında net olarak kısa pozisyon taşıyorlar. Şimdilerde Çin-Amerika arasında ticaret savaşının kızıştığı dönem seviyesine gerileyen fiyatların önümüzdeki haftalarda kısa pozisyon kapama faaliyeti ve Çin talebi ile yükselme potansiyeli taşıdığını düşünüyoruz. Kuşkusuz ekonomik barometre olarak görüldüğünden bakırdaki bu tarz bir yükseliş ihtimali ileriye dönük ekonomik iyileşme umudunu artırır.

Amerikan Merkez Bankası FED/ M2 para arzında genişleme için düğmeye bastı ve şu ana kadar bankanın bilançosu 6 trilyon dolar genişledi. 2020 yılı içerisinde yaşananlar ile Merkez Bankaları enflasyon ile mücadele bir kenarda dursun enflasyon yaratmak için politika üretir hale geldi. Buna rağmen henüz enflasyonun adı bile telaffuz edilmiyor. Bu durumda altın piyasada fiziki olarak elle tutulabilir olması özelliği ve piyasa temellerinden aldığı yatırım amaçlı talep desteği ile öne çıkıyor.
Güney Afrika’da 450 bin işçi evlerine gönderildi ve altın madenlerinde üretim yapılamıyor. Buna istinaden Nisan ayında altın üretiminin yüzde 20 düşeceği beklentisi var. Yatırım tarafına gelince Dünya altın konseyinin son açıkladığı raporda Mart ayında altın ETF’lerine giriş 23 milyar dolar olarak açıklandı. Merkez Bankaları ve hükümetlerin son attığı adımlar ile düşük faiz ortamı altına yatırım amaçlı talebi destekliyor. Bu ortamda altının uzun vadede yükselme eğilimini sürdüreceğini anlıyoruz. Öte yanda geçtiğimiz Mart ayında 1450 dolar seviyesine gerileme ardından likide geçme isteğinin azalması 1 aydan kısa bir zaman diliminde fiyatları 1750 dolar seviyesin taşıdı. Kısa dönemde yaşanan 300 dolarlık yükseliş ardından geçtiğimiz hafta yaşanan geri çekilme normal karşılanmalı. Derinlik (COT) raporuna göre vadeli ve opsiyon piyasasında son dört haftada fon net uzun pozisyon miktarı 20 bin kontrat düşüş ile 316 bin kontrata gerilemiş. Birileri alırken birileri de satmış buna rağmen derinlik raporuna göre altının halen aşırı alım bölgesinde olduğu söylenebilir.

Yeni haftadan beklediklerimiz

Özet olarak, küresel piyasalar tünelin ucunda bir ışık olduğu hissiyatı ile ılımlı pozitif fiyatlamaya geçti. Hisse senedi piyasaları her parasal genişleme döneminde olduğu gibi diğerlerine kıyasla daha güçlü tepki verdi. Ancak Dolar (DXY) endeksi halen güçlü ve 10 yıllık tahvil faiz oranları düşük seviyelerini koruyor. Bu iki üründe limitli olmakla beraber tersine fiyat hareketi iyimserliğin artması anlamına geliyor. Küresel Merkez Bankaları ve hükümet politikalarına gelince Bundesbank Başkanı Weidmann'ın şimdi harca yarın tasarruf et açıklaması her şeyi anlatıyor. 

Ücretsiz Deneme Hesabı